Sayılarda bile kara kara düşünüyorsak eğer..

Dil eğitim sürecinde bize öğretilen şeylerden biri sayılardır.

Hepimiz tıkır tıkır sayıları sayarız değil mi?

Hadi çıkalım caddeye bir ingiliz sorsun şu kaç para diye.. Kara kara düşünmeye başlarsın.

Bir anda hop diye o sayıyı aklına getiremezsin, peki neden?

Bildiğin halde cok hızlı ve çevik bir şekilde hatırlayamazsın..

Çünkü baskın basanındır. Anadilin daha baskın geliyor. İkisini birbirinden ayrıştırmadığın sürece bu baskınlık mücadelesi devam edecektir.

bilinçaltına, zihnine ingilizceyi yerleştirirken herşeyi anadilinle özdeştirirsen, alo ankara çekil aradan olur..

Hani şu eski telefon sistemleri vardı ya, bir yere aramak için bir üst ptt şubesine araman gerekirdi.

Sen herşeyi türkçe ile bağlarsan hop hop hem türkçeye başvurur sonra ingilizcesini çağırırsın. bu da zaman kaybıdır. Enerji kaybıdır.

O halde en baştan sıkı tutmak lazım. İngilizce öğrenirken herşeyiyle ingilizce olmalı.

Bilinçaltına ısrarla kardeşim o ayrı bu ayrı.. Diye vurgulamamız gerekmekte. Yok öyle önce türkçeye git danış fikir al sonra almanca ya da ingilizcesini veya arapçasını söyle..

Olmaz..

Bunun yolu olabildiğince bol bol pratik yapmakla geçiyor. İngilizceyi tamamen %100 ingilizce ile öğrenmek zorundasın. Hiç bir şekilde türkçenin ingilizceye burununu sokmasına müsade etmemelisin. En azından temelleri atıncaya kadar.

Önce ingilizcesini yerleştir. teleffuz ve yazımı ile ingilizcesi bilinçaltına yerleşmeli. o bağımsız birşey. Türkçe değil.