İngilizce’de ‘should/ought to/had better’ konu anlatımı

Tavsiye ve öneri vermek istediğimizde genellikle should kelimesini kullanırız. Fiilin önüne eklenen should, cümleye tavsiye, öneri anlamlarını katar. Should haricinde bu anlamda kullanılan ought to ve had better yapıları da vardır. Bu başlığımızda tüm bunların kullanım yerlerini ve varsa aralarındaki farkları öğreneceğiz.

Should ve ought to aynı anlama gelirler. Her ikisi de tavsiye anlamında kullanılır. Anlamları, ‘iyi bir fikir’ ya da daha güçlü bir anlamda ‘bunu yapman önemli’ gibi anlamlarda kullanılabilirler. Aşağıdaki örnekleri inceleyelim.

It is very cold outside, you should/ought to close the window.

Your car looks dirty, you should/ought to wash it.

Olumsuz bir cümle yapmak istediğimizde should not (shouldn’t) kelimesini kullanırız. Ought to genellikle olumsuz yapılarda kullanılmaz.

You shouldn’t go out like that, you’ve just had a shower.

Had better, temelde should ve ought to ile aynı anlama gelir. Cümleye öneri, tavsiye anlamı katar. Ancak had better, genellikle cümleye, ‘bu tavsiyeye uymazsan, sonucu kötü olabilir’ anlamını da ekler. Başka bir deyişle daha güçlü bir tavsiye anlamı katar. Aşağıdaki örnekleri incelersek neden bahsettiğimizi daha kolay anlayacaksınız.

We had better stop at the next gas station or we will run out of gas.

You had better get a taxi or you will miss the flight.

Had better olumsuz kullanılmak istendiğinde had better not şeklinde kullanılır. Örneğe bakalım.

You had better not stay up late. You have an important exam tomorrow.

Günlük konuşmada had genellikle kısaltılarak özneye tırnak işareti ile bağlanır. (‘d)

I’d better call the boss right now.

Unutmamamız gereken bir ayrıntı da, diğer should/ought to/had better kelimelerinden sonra gelen fiilin daima yalın halinde kullanıldığıdır. Fiiil hiçbir ek almaz ve özneye göre bir değişiklik göstermez.