Bu kafede Türkçe konuşmak yasak!

"Doğru ve akıcı bir İngilizcem olsun istiyorum, ama pratik yapmak için vakit bulamıyorum" diyenlerdenseniz, size imdadınıza yetişecek bir kafeden bahsedeceğiz.

Baştan belirtelim, bu kafede Türkçe konuşmak gibi bir lüksünüz yok. Mekâna girdiyseniz İngilizce konuşacağınızı zaten kabul etmiş oluyorsunuz. Çünkü kafenin adı, "English Spoken Cafe" yani, İngilizce Konuşulan Kafe! İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin uğrak mekânlarından Konak Kafe'nin en üst katındaki hoş manzaralı bu mekân açılalı bir buçuk ay olmuş. Vezneciler'deki kafenin işletmecisi 27 yaşındaki İngilizce öğretmeni Altan Çarıkçıoğlu. İngilizce öğretmenliği bölümünden mezun olduktan sonra 6 yıl öğretmenlik yapmış Altan Bey. Bu dönemde en çok dikkatini çeken şey insanların çoğunun İngilizceyi anladıkları, ama konuşamadıkları olmuş. Çözümü nasıl olur diye düşünürken böyle bir fikir gelmiş aklına. Ki zaten öğrencilikten beri kafe açma gibi bir hayali de varmış. Altan Bey, "İnsanların rahatça İngilizce konuşabilecekleri bir ortam olursa bu sorunun çözülebileceğini, bunun için en uygun ortamın da kafe ortamı olabileceğini düşündüm." diyor.

Mekânda insanların İngilizcelerini pekiştirmeleri için gerekli tüm ayrıntılara dikkat edilmiş. Bütün masaların üzerinde bir tane İngilizce sözlük var. Kafenin bir köşesindeki kitaplıkta dileyenlerin alıp okumaları için İngilizce hikâye kitapları duruyor. 2 metrelik projeksiyon ekranında kafenin duvarına yansıtılan İngilizce alt yazılı müzik klipleri gün boyu dönüyor. Kafede işleyiş gelişigüzel de değil. Yani insanlar sadece gelip, çaylarını kahvelerini içip aralarında sohbet edip gitmiyor. Her gün üzerinde konuşacakarı bir konu oluyor. Altan Çarıkçıoğlu, kafenin hayranlarının Facebook'ta açtığı sayfada konuşulacak konuyu günlük olarak paylaşıyor. Dileyenler konuyla ilgili önceden hazırlık yapabiliyorlar. Her akşam altıda kafenin müdavimleri bir araya geliyor ve koyu bir İngilizce sohbete başlıyorlar. Yeri geliyor, konuyla ilgili görüşlerini belirtiyorlar, bazen de birbirlerini eleştiriyorlar. Yani İngilizce cümleler havada uçuşuyor. Altan Bey, konunun önceden belirlenmesinin insanları rahatlattığını söylüyor ve ekliyor: "İngilizce konuşulması insanları bazen tedirgin edebiliyor. 'English Spoken Cafe'ye gideceğim ama ne yapacağım?' diye düşünenler oluyor. Bu, biraz İngilizce konuşma noktasında özgüven eksikliğinden de kaynaklanıyor. Bu noktada ne yapacağımı düşünürken Facebook'ta kafenin 400'den fazla hayranı olduğunu gördüm. Artık konuyu ordan günlük olarak paylaşıyorum. Dileyen insanlar konuşulacak konu hakkında hazırlık yaparak geliyor."

Şunu da belirtmekte yarar var. Sadece İngilizce bilenler değil, İngilizceyi hiç konuşamayanlar da geliyor. Çünkü Altan Bey, konuşmada geçen bilinmeyen kelimeleri bilgisayarında yazarak ekrana hemen yansıtıyor. Bilmeyen insanlar da notlar alıyorlar, yeni kelimeler öğrenmiş oluyorlar.

English Spoken Cafe sadece öğrencilerin değil, işadamlarının, hatta çevredeki esnafın bile uğrak mekânı. İngilizce bilmelerine rağmen yabancı iş ortaklarıyla iletişim kurmakta zorlanan bazı işadamları hafta sonları soluğu English Spoken Cafe'de alıyormuş. Hafta sonları daha kalabalık olan kafede 7-8 saat duranlar bile oluyormuş.

Peki burada Türkçe hiç mi konuşulmuyor? Mekânda İngilizce o kadar yerleşmiş ki insanlar girdiklerinde isteseler de Türkçe konuşamıyor. Altan Bey'le kafede gerçekleştirdiğimiz sohbetimiz esnasında bunu görmemiz de zor olmuyor zaten. Hatta insanlar kendini o kadar kaptırıyormuş ki, kafenin dışına çıkmasına rağmen İngilizce konuşmayı devam ettirenler bile oluyormuş.

***

'Dil öğrenmek için insanların hayatlarını dondurmasına gerek yok'

Altan Çarıkçıoğlu: İnsanlar İngilizce öğrenmek için özel dersler alıyorlar. Yurtdışına gidip bir sürü para veriyorlar. Yurtdışından geldikten sonra unutuluyor çoğu kez. Ben, dil öğrenmek için insanların ille de hayatlarını dondurmalarına gerek olmadığını göstermek istiyorum. Akşam bir saat arkadaşlarımla kafeye gideyim diyerek de insanlar iş hayatına İngilizceyi öğrenmiş bir şekilde girebilir. Ya da işadamları İngilizcelerini pekiştirebilir. Buranın insana kazandırdığı en önemli şey konuşma rahatlığı. Zaten değişimi fark ediyorsunuz. İngilizce öğrenmek açısından o kadar güzel bir ortam ki, Türkçe konuşmak ayıp olarak algılanıyor.